-
1 orman kibarı
шутл. медве́дь -
2 orman
лес (м) ро́ща (ж)* * *orman alanı — прога́лина; поля́на ( в лесу)
orman memuru — лесни́чий
balta görmedik / görmemiş orman — де́вственный лес
seyrek orman — ре́дкий лес, редколе́сье
sık orman — ча́ща
••- orman kebabı
- orman kibarı
- orman taşlamak
См. также в других словарях:
orman kibarı — is., hkr. 1) Ayı 2) mec. Kaba, görgüsüz, bayağı adam … Çağatay Osmanlı Sözlük
orman — is. 1) Ağaçlarla örtülü geniş alan Bitmez tükenmez bir orman, bir çalılık içinde gidiyorduk. M. Ş. Esendal 2) Bu ağaçların bütünü Birleşik Sözler orman çayırı orman dizisi orman evi orman gülü orman işletmesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kibar — sf., Ar. kibār 1) Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan (kimse) İşte senin bu kibar, bu efendi hâllerine bayılıyorum. Y. Z. Ortaç 2) Seçkin, değerli Fazla bolluk da görmemiş bir ailenin kibar eşyaları sessiz bir şekilde âdeta hitap … Çağatay Osmanlı Sözlük